21 Temmuz 2014

ÖMER HAYYAM KİMDİR ?

Bir elde kadeh, bir elde Kuran; Bir helaldir işimiz, bir haram. Şu yarım yamalak dünyada, Ne tam kafiriz, ne tam müslüman !  ÖMER HAYYAM




Ömer Hayyam esas ismi GİYASEDDİN EBU’LFETH BİN İBRAHİM EL HAYYAM’DIR.
Doğum yeri (İRAN) 18 Mayıs 1408 yılı NİŞABUR isimli İran’a bağlı Razavi Horasan Eyaleti'nde şehridir. Ömer Hayyam’ın en büyük eseri CEBİR Risalesidir. Matematik alanında BİNOM Teorimi ve bu açılımdaki katsayıları bulan ilk kişi olduğu düşünülmektedir. Kendisinin esasında İrrasyonel sayıların da tıpkı rasyonel sayılar gibi kullanılabileceğini kanıtlaması Matematik tarihinde dönüm noktası olmuştur. 

Bu yıllarda yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam’ın doğum tarihinin gün olarak bilinmesi yine kendisinin takvim alanında kazanmış olduğu uzmanlık ve kendi doğum tarihini araştırıp hesaplaması ile bilinebilmektedir. Hayyam isminin anlamı çadırcı demektir. Kendisinin “Hayyam” lakabını alması babasının çadırcılık yapmasından dolayı olduğu söylenmektedir. Ayrıca Hayyam’ın İstanbul Beyoğlunda bir semte adının verilmesinden dolayı bazıları doğumunu bura ile karıştırabilmektedir, ancak doğum yeri burası olmayıp İstanbul ilinde Tarlabaşı bulvarından Tepebaşı’na kadar inen caddenin ismidir. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri takvimlerden daha hassas olan Celali Takvimini hazırlamıştır. Şu an bile okullarda öğretilen Pascal Üçgeni her ne kadar Baise Pascal olarak bilinsede esasında bu matematik kavramını Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur.

Hayyam’ın matematik dalı haricinde ün yapmış olduğu bir konu ise Rubaileri ile ünle şiirleridir. Rubai aruz ölçüleri ile yazılan 4 mısralık bir tür Divan Edebiyatı biçimidir. Rubai yani şiir Ömer Hayyam tarafından Akıl yürütürken hiçbir kurala bağlı kalmadan yazılan eserler olarak görülmektedir. Ömer Hayyam’ın şiirlerindeki şu ayrıntıyı kaçırmamak önemlidir. Yazmış olduğu şiirler Ömer Hayyam’ın yaşamış olduğu zamanda İslam dünyası içerisinde felsefenin hak ettiği itibarı gördüğü zamanları denk gelmektedir. Bu itibar ile birlikte Müslümanlık ve felsefenin günah olarak görülmediği bir toplum zamanında sarf edilerek yazılmıştır. Ömer Hayyam’ın Rubai yazması ünü ile birlikte birçok kendisine ait olmayan Rubailer kendisine yakıştırılmıştır. Bunun en güzel örneği ise Ömer Hayyam’ın Rubasi sayısı 158 olmasına rağmen Kendisine mal edilen bu sayı günümüzde binin üzerindedir.

Ömer Hayyam yakın arkadaş olarak bilinen zamanın ünlü veziri Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah ile aynı medrese arkadaşlığı olduğu ve arkadaşlık bağlarını hiç koparmadıkları söylenir. Ancak aralarındaki yaş farkından dolayı Nizamül-Mülk’ün aynı medresede eğitim görmedikleri bazı kaynaklarca hikaye olarak kurgulanmış olduğunu savunmaktadır. 

ÖMER HAYYAM ve ŞİİRLERİ


Ey kör ! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş !
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş !
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş !



Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür inan bana



Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;
Her şafak bir hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen.



Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim ;
Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim ;
Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.


Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin ;
Bu gün aklın var, bir şey bildiğin yok:
Yarın, akılsız, neyi bileceksin?


Ovada her kızıl lalenin teni
Bir padişahın kanıyla beslendi.
Yerden biten şu mor menekşe yok mu ?
Bir güzelin yanağındaki bendi.

Lorem ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry.