5 Temmuz 2014

Birgenair’in 301 SEFER SAYILI UÇUŞU



Birgenair Türkiyede 1980 yılının sonlarına doğr
u Turizmci bir şahıs tarafından özel olarak kurulan bir havayolu şirketi olarak hizmetine başlamıştır. Charter alanında hizmet vererek büyümesi Türk Turizminin ilerlemesine endeksli
olarak genişlemesi ile birlikte 1990 yılında uçak filolarını arttırmıştır. Bu büyüme ile birlikte yabancı hava yolu şirketleri bu firmanın uçaklarını kiralar hale gelmişti. Böyle ilerlemeler ışığında şirket 1995 yılının trurizm sezonu bittiğinde şirket iki büyük uçağını Karayipler’deki Dominik Cumhuriyetinde özel bir havayolu şirketi tarafından kiralandı, 6 şubat 1996 günü BOEING 757-225 Birgenair’e ait uçağın kazası ile birlikte 189 kişinin ölümüne neden olan olayların gelişmesi şu şekilde anlatılmaktadır. Başka bir turizm şirketinin uçağının arızalanması sonucunda uçak 6 şubatta seferini tamamlayamadı, bu sebeple firma içerisinde bulunan tur müşterilerinin çoğunluğu alman turistlerden oluşuyordu ve bu müşteriler ülkelerine dönüş hazırlığındaydılar. Ancak uçağın bir anda hidrolik sisteminin arızalanması sonucu, yeni arayışlar içerisine girildi ve bu bölgede bulunan ve iki haftadır kiralanmayan beklemekte olan Birgenair e ait uçağı kiralamışlardı. Uçak uzun zamandır yatıyordu mürettebat sorunu çözüldü, o sırada orada tatilde olan kaptan ve mürettebatlar kalkıştan iki buçuk saat önce yapacakları seferleri söylendi. Kısa bir tereddütten sonra seferi kabul eden mürettebatta artık bir an önce ülkelerine dönmek istiyorlardı. Uçağa binen tur müşterileri ile birlikte kalkış için izin alan Birgeair 301 sefer sayılı uçuşu böylelikle başladı, kalkış için piste giden uçak içerisinde ikinci pilot ile kaptan pilotun göstergelerinde bir uyumsuzluk olduğu fark edilse de kaptan kalkışı ertelemedi ve uçak başarılı bir şekilde kalkış ile havalandı. Uçak belirli bir yüksekliğe ulaşınca otomatik pilota bağlandı ancak kalkıştan 2 dakika sonra otomatik pilot da iken uçak arıza sinyalleri vermeye başladı, kaptan pilotun göstergesine göre uçağın hızı çok yüksek ancak ikinci pilotun göstergesine göre uçağın hızı yavaş gözüküyordu. Bu gösterge ile birlikte kaptan pilot uçağın hızını azaltınca diğer tarafta bulunan ikinci kaptan pilotun zaten yavaş gözüken göstergeleri ile birlikte uyarı mesajları vermeye başladı. Titreşimlerle mesaj veren uçak otomatik pilottan alındı bu esnada büyük bir sarsıntı ile devreden çıkan otomatik pilottan sonra artık İnisiyatif pilotlara kalmıştı. Uçağın burnunun kalkması ile birlikte motordan güç almak isteyen pilot düşme açısında olan uçağın tam anlamıyla motorda bulunan arıza nedeni ile sol motor kapandı. Sol motoru durunca sağ motordan güç alan uçak dönmeye başladı, uçak kontrolden çıkınca kalkıştan 5 dakika sonra uçak Atlas Okyanusuna düştü. Araştırmalar sonucunda anlaşıldı ki uçağın motor kısmına beklemesinden dolayı arıların yapmış olduğu yuvalar sayesinde motor hava kısmının kapalı olduğu tespit edildi. Kazanın bu sebeple olduğu bildirildi.

Lorem ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry.