26 Temmuz 2014

Germanyum Nedir ve Özellikleri Nelerdir, Nerelerde Kullanılır?


Germanyum elementini ilk olarak kimyager bir araştırmacı olan Dimitri Mendeleyev 1871 yılında tesadüfen bulmuştur. Bu element direk olarak yeryüzünde bulunmayıp özellikle çinkonun saflaştırılması sonucunda yan ürün olarak ortaya çıkar.
Çinkonun Germanyum sülfür, hidrojen ve karbon ile etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Ayrıca yumuşak katranlı kömürün yakılması sonucu da yan ürün olarak meydana gelir. Genel görünümü kalay ve silisyuma benzemekle beraber gümüş gri metalik saydam görünüşlüdür. Hem yarı iletken hem de yarı yalıtkan özellikler gösterir. Oda sıcaklığında iletken, düşük ısıda ise yalıtkan özellikler gösterir. 

Periyodik kimya cetvelinde simgesi ( Ge ) olarak geçer Atom numarası 32, atom ağırlığı 72,59 dur. Nadir olarak bulunduğundan oldukça önemli bir elementtir. 

Germanyum elementinin önemi 1945 yılından itibaren anlaşıldı. Teknolojinin ilerlemesi ve elektronik aletlerin kullanımının önem kazanması bu elementinde önemini de artırdı. Çünkü elektronik aletler yüksek güç harcamaktadır. Bu da enerji maliyetinin artmasına yol açar. Germanyumun düşük enerji ile yüksek güç oluşturması bu maliyetlerin azaltılmasında büyük etkendir. Özellikle basit yapıda olan aletlerin çalışmasında kendiliğinden ısı yayma özelliğine sahip olması bu elemente olan talebi artırmıştır. 1960 yılına gelindiğinde transistorlu radyolarda kullanılmaya daha sonra ise televizyon ve bilgisayar gibi kendi iç donanımlarında düşük elektrik yayan ancak yüksek güç ve voltaj ihtiyacı olan cihazlarda germanyum kullanılmaya başlandı. 

Tüm bu özellikler yanında ayrıca bu elementin kızıl ötesi ışınları geçirme özelliği vardır ve yüksek kırılma indisine sahiptir. Yüksek kırılma indisi olması özellikle optik ürünlerde, kameralarda ve projeksiyon makinelerinin azami verimlilikle çalışmasında büyük katkılar sağlar. Germanyum özellikli camlar güçlü ısı şoklarına karşı dayanıklıdır. Tıp, kimya, fizik dallarındaki araştırmalarda özellikle kullanılan mikroskop camlarının bileşiğinde bu elemen kullanılır. Erime noktasının çok yüksek (en az 1500 derece ) olması kimyasal çalışmaların verimliliğinde büyük önem taşır. Kızıl ötesi ışınlara duyarlı olması ise kızılötesi detektörlerin kullanılmasında fayda sağlar. Ayrıca kısıtlı bir alanda olsa da tıpta bazı bakterilerin yoğunlaşmasında kullanılır. Tüm bu bilgiler doğrultusunda hayatımıza hükmeden teknolojik ürünlerin verimliliğinin artırılmasına katkıda bulunan bu element belki de bir mucizedir.



Lorem ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry.